Üniversite İle TSK Birbirine Girdi
Darbe döneminde el konulan araziyi geri isteyen üniversiteye Gül yardım etti.
 Genelkurmay Başkanlığı ile Türkiye'nin sayılıüniversiteleri arasında yer alan HacettepeÜniversitesi arasında 3 milyar lira değeri olduğu tahmin edilen Ankara'nın gözde yerleşim bölgelerinden Bilkent'teki arazikonusunda müthiş bir çekişme yaşandığı ortaya çıktı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de devreye girmesiyle Hacettepe Üniversitesi, 12 Eylüldarbesinden sonra askerin üniversitedenaldığı 400 dönümlük arazinin 200 dönümünü geri aldı.

Alınan bilgilere göre; Genelkurmay, 12 Eylülaskeri darbesinin ardından HacettepeÜniversitesi'nin Bilkent Bölgesi'nde TSK Rehabilitasyon Merkezi'nin yakınında bulunan 400 dönüm arazisini 30 yıllığına aldı.

Ankara'nın gözde yerleşim bölgesinde bulunan arazinin değeri, buradaki lüks konut inşaatları nedeniyle son dönemde yükseldi. Arazinin değerinin yaklaşık 3 milyar lira olarak tahmin edildiği belirtildi. Üniversite yönetimi, 30 yılın dolması üzerine araziyi askerden geri istedi. Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e de sorun rektör tarafından aktarıldı. Gül'ün ve diğer yetkililerin devreye girmesi üzerine, arazinin 200 dönümü üniversiteye geri verildi.

Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, 400 dönümlük araziye darbeden sonra el konulduğunu belirterek, "200 dönümü geri aldık. Bunun değeri 1.5 milyar lira. Üniversiteninborçlarını 200 milyon liraya düşürdük. Bu arazinin geliri ile borçlarımızı da ödeyeceğiz. bu yıl içinde borçlarımızı sıfırlamayı hedefliyoruz" dedi.

ÇORBA İÇMEYEN ÖĞRENCİ VAR
Tuncer, Hacettepe Üniversitesi'nde yoksul öğrencilere yönelik başlatılan hizmetlerle ilgili de bilgi verdi. Tuncer, üniversitedeki 36 bin öğrenciden yaklaşık 20 bininin dar gelirli olduğunu, bunlardan yaklaşık 10 bininin de fakir kategorisinde bulunduğunu söyledi. Tuncer, devletüniversitelerinin kendi öğrencisine burs verme yetkisi olmamasını eleştirdi. Prof. Tuncer, 3.5 lira olan yemek ücretinin 1 liraya düşürülmesi sayesinde 4 bin öğrencinin daha yemekhanelerdenyararlanabildiğini, 24 saat açık olan kütüphanelerde bedava çay ve kahve ikram edildiğini dile getirdi. Bir çorba içeçek parası bile olmayan öğrencilerin bulunduğuna işaret eden Tuncer, gece yarısı öğrencilere parasız çorba verildiğini anlattı. Tuncer, öğrencilerin ücretsiz fotokopi hizmetinden yararlandığını belirtti.

YÖK CANAVARI YARATILIYOR
Türkiye’de bilimsel ilerlemelerin önündeki en büyük engellerden birinin YÖK olduğunu kaydeden Prof Tuncer, "YÖK’ün kendisi bilime aykırı. YÖK'te köklü değişime ihtiyaç var" dedi. Tuncer, yeni YÖK yasa tasarısının da bu konudaki sorunları çözmekten uzak olduğunu belirterek, yasatasarısının YÖK'ten daha büyük bir canavar yaratacağını belirtti. YÖK'ün geliştirmekten çok engellemek üzere çalıştığını söyleyen Prof. Dr. Tuncer, "Öğrenilmiş çaresizlik' sendromu yaşanıyor YÖK’te... Sadece şimdiki yönetim ile ilgili bir durum değil bu... 12 Eylül'le birlikte bir zihniyet yerleşti YÖK’te ve o zihniyet kadrolar değişse de varlığını sürdürüyor. Hep kontrol, yasak koyma biçiminde... Üniversitenin yetkili kurullarından geçmiş bir projeye YÖK'ten red geliyor" dedi.
YÖK'ün denetim sistemlerinin geliştirilmesine odaklanmasının çok daha iyi olacağına işaret eden Tuncer, Üniversitelerarası Kurul'un yetkilerini de üstlenen YÖK'ün 170 üniversiteyi aynı kanunla yönetmesinin mümkün olmadığını söyledi.

1 MİLYON ESER
Prof. Tuncer, üniversite kütüphanelerinin yetersizliğinden yakınarak, "Türkiye'de hiçbir üniversite kütüphanesinde 1 milyon eser yok. Biz Hacettepe Üniversitesi kütüphanelerinde bu yıl sonuna kadar en az 1 milyona esere ulaşmayı hedefliyoruz" dedi.

Hiç yorum yok: