RTÜK'ten Müjde! İşte Şifresiz Yayınlar


RTÜK'ten Müjde! İşte Şifresiz Yayınlar

Televizyon kanallarında şifresiz ve ücretsiz yayımlanacak programların listesi çıkarıldı.

Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) şifresiz ve ücretsiz 19 etkinilği içeren listesi şöyle:

1- Yaz, Kış ve Paralimpik Olimpiyat Oyunları,

2- FIFA Dünya Kupası yarı final ve final karşılaşmaları,

3- UEFA Avrupa Kupası yarı final ve final karşılaşmaları,

4- Türk milli futbol takımlarının eleme ve final karşılaşmaları,

5- Türkiye Kupası karşılaşmaları,

6- Avrupa kupalarında (futbol) Türk takımlarının oynadığı bütün maçlar ile yarı final ve final karşılaşmaları, UEFA Avrupa Ligi karşılaşmaları ve UEFA Şampiyonlar Ligi karşılaşmaları, UEFA süper kupa maçları,

7- Dünya Şampiyonası (her branşta) yarı final ve final karşılaşmaları,

8- Avrupa şampiyonaları (her branş) yarı final ve final karşılaşmaları,

9- Türkiye’de yapılan uluslararası tenis organizasyonları,

10- Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu,

11- Akdeniz Oyunları,

12- Avrasya Maratonu,

13- İslam Dayanışma Oyunları,

14- Kırkpınar Yağlı Güreşleri,

15- Mevlana anma törenleri (Şeb-i Arus),

16- Yunus Emre şenlikleri,

17- Hacı Bektaşi Veli anma törenleri,

18- Nevruz etkinlikleri,

19- Boğaziçi kıtalararası yarışmalar.

G.Saray Malaga 'yla Gollü Berabere Kaldı

G.Saray Malaga 'yla Gollü Berabere Kaldı
Yeni sezon hazırlıkları kapsamında Galatasaray, 3. hazırlık maçında İzmir'de Malaga ile3-3 berabere kaldı.
Yeni sezon hazırlıkları kapsamında Galatasaray, 3. hazırlık maçında Malaga ile karşı karşıya geldi. İzmir Atatürk Stadı'nda oynanan karşılaşma 3-3 sona erdi.

Galatasaray'ın gollerini 12. dakikada Sneijder, 45. dakikada Drogba ve 90. dakikada Kazım atarken, Malaga'nın sayıları ise 45. dakikada Santa Cruz, 58. dakikada Anderson ve 74. dakikada penaltıdan Duda'dan geldi. Bu arada Dany 74. dakikadaki penaltıya sebebiyet verdiği nedeniyle kırmızı kart ile oyun dışında kaldı.

WESLEY SNEIJDER YİNE MÜTHİŞ ATTI!

Galatasaray 12. dakikada, son hazırlık maçında müthiş bir gol atan Wesley Sneijder'in ceza alanı dışında attığı golle öne geçerken, Malaga ilk yarının sonunda yakaladığı ilk pozisyonda 45. dakikada Santa Cruz'un golü ile beraberliği yakaladı. Tam ilk yarı böyle bitecek derken, Didier Drogba sahneye çıktı ve Albert Riera'nın ortasına güzel bir kafa vuruşu yaparak takımının soyunma odasına önde gitmesini sağladı.

35. DAKİKADA MEŞALE SOV!

Öte yandan, Galatasaray'ın Malaga'yı İzmir'de konuk ettiği hazırlık karşılaşmasının 35. dakikasında tribünlerde bulunan binlerce Galatasaray taraftarı meşale şov yaptı. 

Sneijder'in 12. dakikada attığı muhteşem golle öne geçen sarı kırmızılı ekibe maçın başından itibaren büyük destek veren taraftarlar, İzmir'in plaka kodu 35. dakikada ise meşale şova başladı ve tribünler sarı kırmızıya büründü. Meşalelerin oluşturduğu yoğun sisin ardından karşılaşmanın hakemi, görüş alanının azalması sebebiyle karşılaşmaya 3 dakika ara verdi. Sisin dağılmasının ardından karşılaşma kaldığı yerden yeniden başladı.

PENALTI, KIRMIZI, SON DAKİKADA KAZIM!
İkinci yarıda sarı-kırmızılılarda birçok oyuncu değişikliği yapıldı. Chedjou, Hakan Balta, Yekta, Amrabat, Kazım ve Umut Bulut oyuna dahil oldu. Mücadelede iki ekip de istediği pozisyonlara girmekte sorun yaşarken, Malaga yine yakaladığı pozisyonu gole çevirdi. 58. dakikada Anderson takımına beraberliği getirdi. 74. dakikada da defansın arasına atılan topta ceza alanında rakibini düşüren Dany kırmızı kart gördü ve Duda penaltı vuruşunu gole çevirerek Malaga'yı öne geçirdi ve maçın son dakikasında Sabri'nin ortasında Kazım skora denge getirerek mücadelenin skorunu tayin etti: 3-3.

2. etap kamp çalışmaları kapsamında Slovenya'ya gidecek olan Galatasaray'ın sıradaki hazırlık maçı, 29 Temmuz günü Napoli ile olacak.
KAYNAK;HABER365

AVM de İntihar Şoku!

AVM de İntihar Şoku!
İstanbul Şişli'deki Büyükdere Caddesi üzerinde bulunan bir alışveriş merkezinde, üzerinden kimlik çıkmayan 20-25 yaşlarında genç bir kadın 6'ncı kattan atlayarak intihar etti. Zemine düşen genç kadın, olay yerinde hayatını kaybetti.


Edinilen bilgiye göre olay şöyle gelişti. Kapıları saat 10:00'da açılan AVM'ye gelen genç kadın, kafe ve restoranların bulunduğu 6'ncı kata çıktı. Polisin incelediği güvenlik kamerası görüntülerine göre genç kadın, 10:17'de korkuluklara çıkarak müşterilerin ve çalışanların gözü önünde aşağıya atladı.

OLAY YERİNDE HAYATINI KAYBETTİ


Görevlilerin haber vermesi üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri, genç kadının hayatını kaybettiğini belirledi. Olay yerine giden polis ekipleri, inceleme yapmak için ceset üzerine branda çekti. Yapılan incelemede cesedin üzerinden kimlik çıkmadığı öğrenildi.

"BİR ANDA ATLADI"
Avusturya'dan gezmek için geldiği İstanbul'da bu olayla karşılaşan Bektaş Keskinkılıç, genç kadının ses çıkarmadan bir anda atladığını söyledi.

KÜÇÜK YAŞTAKİ OĞLUNA CESEDİ GÖSTERMEYE ÇALIŞAN BABA
Olay yeri polisinin ceset üzerinde yaptığı inceleme sırasında bir babanın, üzerine branda çekilmesine rağmen çömelerek küçük yaştaki çocuğuna cesedi göstermeye çalışması ise dikkat çekti. Savcılığın talimatıyla ceset, Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Olayla ilgili başlatılan soruşturma devam ediyor.

Türkiye Bor Madeninden Para Kazanmaya Başladı

Türkiye Bor Madeninden Para Kazanmaya Başladı


Adeta bir şehir efsanesine dönen bor madeniyle ilgili Eti Maden'den dikkat çekicirakamsal veriler geldi
Dünya bor rezervlerinin yüzde 73'üne sahipolan Türkiye, bu stratejik üründen nihayetpara kazanmaya başladı. Eti Maden borsatışından son 5 yılda 2.6 milyar lira kâr elde etti. Bu kârın 1.8 milyar lirasını Hazine'ye aktardı.

TSK'dan Açıklama: Suriye'ye Karşılık Verildi

TSK'dan Açıklama: Suriye'ye Karşılık Verildi


Genelkurmay Başkanlığından, hudut hattında görev yapan zırhlı araca Suriye tarafından açılan ateşe karşılık verildiği bildirildi.
TSK'dan Açıklama: Suriye'ye Karşılık Verildi


Genelkurmay Başkanlığının internet sitesindeki açıklamaya göre, Türkiye-Suriye hududunda 2'nci Hudut Alay Komutanlığı Oğulpınar Hudut Karakolu sorumluluk sahasında, saat 02.25'te hudut hattında görev yapan taktik tekerlekli zırhlı araca Suriye tarafından 10-15 el ateş açıldı.

Aynı bölgede görev yapan geliştirilmiş zırhlı personel taşıyıcı, angajman kuralları çerçevesinde ateş açılan bölgeye, ateşle karşılık verdi.

Köylüler Bakan Mehdi Eker'in Yolunu Kesti

Köylüler Bakan Mehdi Eker'in Yolunu Kesti


Ardahan'ın Göle İlçesi'nde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker'in konvoyunun önünü kesen Dereyolu köylüleri bakandan 1985 yılında hazineye geçen toprakların kendilerine verilmesini istedi.

Ardahan, Kars ve Artvin Kalkınma Projesikapsamında Ardahan'ın Atatürk Mahallesi'ndeki çevre yolu üzerinde yaptırılan Modern Hayvan Pazarı'nın temelini atan Bakan Mehdi Eker, bir başka temel atma töreninen törenine katılmak üzere karayolu ile Göle İlçesi'ne hareket etti.

Bakan Eker'in konvoyu Ardahan- Göle karayolunun üzerinde Dereyolu köylüleri tarafından kesildi.

Makam aracından inen Bakan Eker köylülerinyanına gitti. Köy Muhtarı Ekrem Işık, Bakan Eker'e, "Köyümüzde 1985 yılında yapılan kadastro çalışmalarında yıllardır kullandığımıztopraklar Hazine'ye geçirildi. Atadan kalan veyıllardır ekip biçtiğimiz topraklar Hazine'ye kaydırılınca perişan oldukBüyük bir göç verdik. Şayetekip biçecek toprak bulamazsak köyümüz terk etmek zorunda kalacağız. Toprağımız olmadığı içindevletin verdiği hiçbir destekten faydalanamıyoruzdedi.

Köylülerin isteğini dinleyen Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, konu ile bizzatkendisinin ilgileneceğini ve köylülerin sıkıntılarının giderilmesi için Maliye Bakanı ile görüşeceğini söyledi. Olumlu cevap alan Dereyolu köylüleri Bakan Eker'i alkışlarla uğurladı.

Göle İlçesinde İmam Hatip Lisesi temel atma törenine katılan ve Mera İşletme Tesisi'ni gezenBakan Eker karayolu ile Kars’a hareket etti.

Öcalan'dan Flaş Açıklama!

Öcalan'dan Flaş Açıklama!

İmralı'da Abdullah Öcalan ile görüşen BDP heyeti, PKK liderinin sağlığının acil bir durumu olmadığını belirtti ve medya ile doğrudan görüşmek istediğini açıkladı.

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile Grup Başkanvekili Pervin Buldan'dan oluşan BDP heyeti adada, Öcalan ile görüşüp döndü. Adadan dönen heyet adına BDP yazılı bir açıklama yaptı. Açıklama Öcalan'ın ağzından yapıldı.

İşte BDP'den yapılan açıklama:


"Sayın Öcalan’ın bugün BDP heyetiyle yapmış olduğu görüşme sonrası kamuoyuna iletilmesini istediği mesaj aşağıdadır:

Öncelikle herkese selam ve sevgilerimi sunuyorum. 

Başlatmış olduğumuz süreç bütün ağırlığıyla, ciddiyetiyle, derinliğiyle devam ediyor.

Devlet heyetiyle yaptığımız görüşmeler, diyaloglar ve aynı zamanda çözüme dair yoğunlaşmamız da sürüyor. 

Çözüm sürecine daha fazla katkıda bulunmak istiyorum. Ancak maalesef ki, buradaki olanaklar son derece kısıtlıdır. Kendimi daha fazla katma isteğimi bu nedenle hayata geçirip yansıtamıyorum. Kendimi daha fazla ifade etme imkânlarının yaratılması konusunda hükümet somut adımlar atmalıdır. İmkânların kısıtlı olmasından rahatsızlık duyduğumu belirtmek isterim. 

Türkiye’nin etrafında bu kadar yangın varken çözüm konusunda rolümü oynayabileceğim koşulların yaratılması elbette olağan bir durum olmalıdır. 

Aslında İmralı’da bir basın buluşmasıyla kamuoyunu doğrudan bilgilendirme imkânım olursa sürecin sağlıklı ilerlemesi hususunda ciddi katkılarım olabilir. Hükümetin bu tür basit adımlarla ilgili tereddütlü olmaması gerekir. Nihayetinde 50 bin insanımızın yaşamını yitirdiği 40 yıllık çatışmanın barışını inşaa etmeye çalışıyoruz. 

Eylül ayının başında 2’inci aşamaya dair mesafe katedip, normalleşme dediğimiz 3’üncü aşamanın tartışmalarına geçebilme arzusundayım. Şimdi belki umudumu yitirmedim. Bir tıkanmadan veya çözümsüzlükten de söz etmiyorum. Ama Ortadoğu’daki gelişmelerle de bağlantılı olarak hükümetin kesinlikle hızlı hareket etmesi gerekir. Meclisin açılmasına yakın hükümetin artık somut, pratik adımlar ortaya koyması beklenir. TBMM’nin de bu çerçevede tarihi bir çözüme katkı sunmasını diliyorum.. Nihayetinde atılacak adımlar bütün Türkiye’nin ortak çıkarlarına uygun adımlar olacaktır. 

Bu süre zarfında, tarafların çözümü zora sokabilecek tutumlardan karşılıklı olarak özenle kaçınmalarını rica ediyorum. 

Genel sağlık durumum çok ağır olmamakla beraber içinde bulunduğum koşullara halklarımızın ortak geleceği ve barışı adına dayanmaya çalışıyorum. Tekrardan herkese en içten sevgi ve selamlarımı iletiyorum. "


Bu Kış Doğalgaz Sıkıntısı Yaşanmayacak

Bu Kış Doğalgaz Sıkıntısı Yaşanmayacak

Gazprom yetkilileri, kış aylarında Türkiye'de doğal gaz kesintisi olabileceği yönündekideğerlendirmelere açıklık getirdi.
Gazprom yetkilileri, kış aylarında Türkiye'dedoğal gaz kesintisi olabileceği yönündekideğerlendirmelere, "Gazprom geçerli doğal gaz sözleşmeleri bulunan alıcılarına yönelikdoğalgaz akışını hiçbir zaman kesmemiştir.Türkiye söz konusu olduğunda da diğer tedarikçilerle aksaklıkların yaşandığı kışgünlerinde Gazprom her daim devreye girip ilave doğal gaz tedarik etmeye hazır olduğunugöstermiştir" yanıtını verdi.

Gazprom yetkilileri, Ukrayna'nın Neftogaz şirketleri arasında Ukrayna'da bulunan yer altıdepolarına yeterli miktarda doğal gaz stokuyapılamadığı için Türkiye, Yunanistan veBulgaristan'ın kış aylarında doğal gaz sıkıntısı çekebilecekleri yönündeki değerlendirmelereilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu. 

Gazprom'un doğal gazın Ukrayna üzerinden transit geçişini güvence altına almak için elinden geleni yaptığı ve yapmayı sürdürdüğünü vurgulayan yetkililer, bu kapsamda sözleşmehükümlerinin de ötesine geçilerek 2015 yılına dek doğal gaz transit ücretlerini peşin ödemeyikabul ettiklerini belirttiler.

Yetkililer, bu adımı, Ukrayna'nın depolarında yedek doğal gaz bulundurma imkanınasahip olmasını ve böylece transit geçişin en soğuk günlerde dahi aksamadan yürümesinisağlamak için attıklarını ifade ettiler.

Kış aylarında bu ihtilaftan dolayı Türkiye'ye doğal gaz arzında herhangi bir aksama riski olup olmadığı yönündeki soruya karşılık, Gazprom yetkilileri şu değerlendirmelerde bulundu:

"Gazprom geçerli doğal gaz sözleşmeleri bulunan alıcılarına yönelik doğal gaz akışını hiçbirzaman kesmemiştir. Türkiye söz konusu olduğunda da, diğer tedarikçilerle aksaklıkların yaşandığıkış günlerinde Gazprom her daim devreye girip ilave doğal gaz tedarik etmeye hazır olduğunugöstermiştir. Türkiye'ye güvence sağlayan bir diğer faktör de transit ülkelerin aracılığınabaşvurmak zorunda kalmaksızın Rusya'dan doğrudan doğal gaz getiren Mavi Akım boru hattıdır. Nitekim bu hat, kışın en soğuk günlerinde Türkiye'deki doğal gaz tüketimini karşılayabilmek üzere tam kapasiteyle kullanılmıştır"

Naftogaz'la olan ihtilafın çözülememesi durumunda Gazprom'un alternatiflerinin ne olacağı sorusuna Gazprom yetkilileri şu yanıtı verdi:

"Ukrayna'yla olan müzakerelerin bu ülkenin topraklarından geçecek doğal gaz transit akışına yönelik doğrudan bir tehdit oluşturmadığına inanıyoruz. Ancak olası en küçük riski dahi ortadan kaldırmak istiyoruz. Bu yüzden Avrupa'ya yönelik doğal gaz tedarikinin esnekliğini ve güvenliğiniartırmak için Kuzey Akım hattını inşa etmiş bulunuyoruz ve Güney Akım hattının yapımına dadevam ediyoruz."


Başbakan, AK Parti'nin İftarında Konuştu

Başbakan, AK Parti'nin İftarında Konuştu
Başbakan Erdoğan, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'nın Haliç Kongre Merkezi'nde verdiğiiftara katıldı. Yemeğin ardından konuşan Erdoğan,"Bilesiniz ki güçlü bir Türkiye'yidünya pek istemiyor. Türkiye'nin güçlü olmaması için elinden geleni yapan güçler var"dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'ninekonomisiyle, dış politika vizyonuyladinamiknüfusuyla güçlü bir ülke olduğunu amaTürkiye'yi asıl güçlü yapanın, çok farklıkesimleri birarada, hoşgörü içinde tutabilme becerisi ve tecrübesi olduğunu belirterek, "Farklılıkları hiçbir zaman bizler bir zaaf olarak görmedik. Tam tersine, farklılıkları her zamanbir zenginlik olarak gördük, Türkiye'nin bu zenginlik üzerinde istikrarla büyüyeceğine yürekten inandık" dedi.

Erdoğan, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'nın Haliç Kongre Merkezi'nde verdiği iftara katıldı. Yemeğin ardından konuşan Erdoğan, geleneksel iftar buluşmasına katılanlara tek tek şükranlarını sunarken, AK Parti İstanbul İlBaşkanlığınabaşkan ve ekibine, geleneksel hale gelen iftarları düzenledikleri için teşekkür etti.

"Bu ramazana farklı girdik" diyen Erdoğan, "Bir tarafta Mısır'daki gelişmeler, diğer tarafta Suriye'deki gelişmeler, gerçekten 13'üncü gününü idrak ettiğimiz ramazan ayında, bizleri üzüntüye ne yazık ki gark etti. Farklı bir iklim içerisindeyiz. Yanı başımızda, Suriye'deki gelişmeler, artık sınırlarımızı da aşmak suretiyle zaman zaman ülkemiz içerisinde de bildiğiniz gibi ölümlere neden olmaya başladı. Bu da hassasiyeti ortaya koyuyor. Sabırlıyız, sabrediyoruz ama nereye kadar, onu şu anda burada sizlerle paylaşacak durumda değilim" diye konuştu.

Erdoğan, Mısır'da yaşanan acı olaylara rağmen, ramazanın genel olarak kalplerin yumuşamasına, rahmetin, merhametin, hoşgörünün ve dayanışmanın daha da artmasına vesile olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

"Müslümanlar olarak, gün boyunca kendimizi dünyevi ihtiyaçlardan uzak tutarken, bir kez daha yoksulların, ihtiyaç sahibi olanların, yolda kalmışların, kimsesizlerin hissiyatını anlayabilme, onların duygularını paylaşabilme fırsatımız oluyor. Açıkçası, oruç tutarak ya da ramazanın o bereketli atmosferini teneffüs ederek, içimizi dünyevi gıdalardan boşaltıyor, insana, sadece bir insan olarak bakma tecrübesini çok daha yoğun şekilde yaşama fırsatını buluyoruz.

Bakınız, bizzat benim de teşkilatımızdaki tüm arkadaşlarımın da her fırsatta ifade ettiğimiz bir ilkemiz var. Anadolu'nun büyük ozanı Yunus Emre'nin dizelerinde en güzel şekilde ifadesini bulan, tekrar ediyorum: Yaradılanı severiz, yaradandan ötürü. Bizim, insana bakışımız, insana nazar edişimiz, işte hep bu dizelerin ifade ettiği gibi. Gerçek, bunun üzerine bina ediliyor ve yolumuzu da bu şekilde çizerek devam ediyoruz. Bizim için insan, önce candır. Bizim için insan, önce Yaradanın bu dünyadaki en mükemmel, en şerefli varlığıdır, eseridir. Yaradılmış olanların da en şereflisi olmak suretiyle, hiçbir zaman mabud olmamış, tam aksine o da kulluğunun idrakı içerisinde oldukça yükselmiştir. Dikkatinizi çekiyorum; derisinin rengi önemli değil, dili, kültürü, gelenekleri önemli değil, etnik kökeni, inançları önemli değil. İnsan, önce insandır, önce candır. Hem ülkemizde, hem yeryüzünde, biz, bizim dışımızdakilere hep bu nazarla baktık ve bu nazarla bakıyoruz."

Başbakan Erdoğan, Anadolu'nun, Trakya'nın, Türkiye'nin, hatta Türkiye'nin bakiyesi üzerine inşa edildiği kadim devletlerin kültür ve medeniyetlerine bakıldığında da bu anlayışın görüldüğünü ifade ederek, "Bu topraklar, binlerce yıllık tarihi boyunca, her zaman farklılıkları birarada yaşatmış, her zaman farklı renkleri barış, dostluk ve hoşgörü içinde birarada tutabilmiştir. Eğer bu topraklarda, egemen olanın diğerine bir hoşgörüsüzlüğü, bir zulmü, bir tahammülsüzlüğü olsaydı, inanın bugün bu kadar renkli bir Türkiye olmazdı. Eğer bu topraklarda, farklı olana karşı tahammülsüzlük olsaydı, bu kadar farklı etnik köken, bu kadar farklı dil ve inanç bugüne kadar birarada olamaz, bugünlere erişemezdi" diye konuştu.

Özellikle son asırda bazı hatalar yapıldığını, bazı acı olaylar yaşandığını anlatan Erdoğan, "Ancak, bunların hata olduğu kabul edilmiş, Türkiye toprakları üzerinde farklılıklara tahammülsüzlük hiçbir zaman kendisine uzun süreli tutunma fırsatı bulamamıştır" dedi.

Erdoğan, Türkiye'nin ekonomisiyle, dış politika vizyonuyla, dinamik nüfusuyla güçlü bir ülke olduğunu vurgulayarak, "Türkiye'yi asıl güçlü yapan, çok farklı kesimleri birarada hoşgörü içinde tutabilme becerisi ve tecrübesidir. Farklılıkları hiçbir zaman bizler bir zaaf olarak görmedik. Tam tersine, farklılıkları her zaman bir zenginlik olarak gördük, Türkiye'nin bu zenginlik üzerinde istikrarla büyüyeceğine yürekten inandık" ifadelerini kullandı.



''Çoğunluk Azınlığa Dayatma Yapamaz'' Videoyu İzlemek İçin Tıklayınız.



Bilesiniz ki güçlü bir Türkiye'yi dünya pek istemiyor. Türkiye'nin güçlü olmaması için elinden geleni yapan güçler var. 10 yıl içinde gücünü 1'e 3 katlayan Türkiye rahatsız ediyor.

Bütün bunlara karşı biz güçlü Türkiye'de daha mutlu olacağımızı heralde bilmemiz gerekir. Bizi zayıflatma gayreti içinde olanlara karşı biz dayanışma içinde olmazsak ülkemize yazık olmaz mı?

Bir mayıs ayı düşünün haziranı düşünün. Bu iki ay içinbde Türkiye çok ciddi bir sıçrama yaparken meydana gelen olaylar nasıl oldu.Bu eylemler zam talebiyle, hak talebiyle yapılmadı. Dört tane ağaç için yapıldı. Dört kesilir 40 dikilir, kaldı ki sökme olayı vardı.

Bakın ben 2 milyar 800 milyon ağaçtan bahsediyorum kimsenin kafası basmıyor. Hesap yapmaya çalışıyor. Fidanla ağacı karıştırıyor. Türkiye genelinde şu anda diktiğimiz fidanlardan ağaçlara kadar dünyayla rekabete girdiğimizde dikme yarışında dünyada öndeyiz. Biz sabırla mücadelemizi sürdürüyoruz. 

Ben üzülüyorum. Bizim yaşam tarzımıza karışılıyor deniliyor. Acaba kimin yaşam tarzına karıştım, ne yaptım. Şurada bir topluluk var. Bu toplulukta İstanbul'un özeti, renkleri var. Bütün vatandaşlar kendi yaşam tarzı özgürlüğü içerisinde buraya geldi. Bizim derdimiz insanların yaşam tarzıyla olmadı. belediye başkanı oldum, o zaman da aynısını söyledler. Bunlar geldiler otobüsleri ikiye ayıracaklardır, başörtülü baş aççık diye ayıracak dediler. O günlerde Pendik'te bir kız trenden düştü öldü. Trenden attı diye yazdılar. Hala bunlarla mı uğraşacağız? Hala birileri farklı şeyleri kaşımanın derdi içinde. Battık bittik diyorlar. 

Geçen ay itibariyle havayolunda yüzde 15,5 artış var. Turizm bitti. Turizm deyince Gezi Parkı aklınıza geliyorsa bitmiş olabilir. Biz vatan topraklarına bakıyoruz. Geçen ay itibariyle yüzde 18,5. Daha iyiye gideceğiz. 

Türkiye gündemi belirlenen bir ülke olmaktan çıktı, gündem belirleyen bir ülke oldu. Suriye'de ne işin var Mısır'da ne işin var diyorlar. O zaman binlerce km ötedeki ülkelere de sorman lazım Irak'ta ne işin vardı diye. Ben sınır komşumla ilgili beyanatta bulunmayacak mıyım?

Biz bunun için güçlenmeliyiz, güçleniyoruz. Hiçbirimiz bu ülkenin tek başına sahibi değiliz. 76 milyon olarak bu ülkenin sahibiyiz.

Bu ülkenin sahibi biziz. Biz birlikte Türkiye'yiz. İnsani değerlerle örtüşen anlayış budur. Bu ülkenin her zerresinde ecdadımızın alın teri var.

Önyargılarımızı kenara bırakacağız. Tarihte yaşanmış acı olaylardan ders alacağız. Farklılıklarımıza değil ortak noktalarımıza bakacağız. Şu güzel ülkemizde çözemeyeceğimiz hiçbir sorun yok. Hiçbir sorun çözümsüz değildir. Bu ülkede çoğunluk da azınlık ta binyıllardır biraarada yaşadığı gibi ebediyen yaşayabilir. 

Sadece geçen yıl azınlık vatandaşlarımızın bize verdiği iftar var. Ben kendilerine gayrimenkullerinizi vereceğiz demiştim. 2,5 milyar dolarlık gayrimenkulu verdik daha da vereceğiz. Bunu hangi iktidar yaptı. Kimse cesaret edemedi, biz başardık.

Çoğunluk olmak azınlığı yok saymak anlamına gelmez. Kimseye de bu hakkı vermez. Çoğunluk azınlığa tahakkümde bulunamaz ancak azınlık da ellerindeki medya gücüyle, sermaye gücüyle, uluslararası güçle çoğunluğa tahakküm etmeye teşebbüs edemez. Eğer buna müsaade ederseniz çoğunluğa saygısızlık etmiş olursunuz. 

Güçlü bir Türkiye’yi dünya pek istemiyor. Türkiye’nin güçlü olmaması için elinden geleni yapan egemen güçler, emperyal güçler var. 10 yıl içinde gücünü 1’e 3 katlayan bir Türkiye içeride ve dışarıda birilerini rahatsız ediyor. Bunlar malumumuzdur. Bütün bunlara karşı biz, güçlü Türkiye’ye daha mutlu olacağımızı bilmeliyiz. Bizi zayıflatma amacında olanlara karşı elbirliği halinde olmazsak ülkemizin geleceğine yazık olmaz mı? Mayıs ve Haziran ayını düşünün. Türkiye çok ciddi bir sıçramayı yaşarken bu olayların tanımını kimse yapabildi mi? Bu olaylar ne diye başladı? 4 tane ağaç diye başladı. Böyle bir şey var mı? 4 kesilir, 40 dikilir. Kaldı ki bu iktidar bu konuda kimsenin yarışamayacağı bir iktidar. Kimse bu konuda bizimle aşık atamaz.”

“Sabırla bu mücadelemizi sürdüreceğiz. Farklılıklarımızı koruyacağız ama 76 milyon olarak ortak noktalarda kader birliği yaparak geleceğe birlikte yürüyeceğiz.

Ben üzülüyorum. Neye üzülüyorum biliyor musunuz? ‘Bizim yaşam tarzımıza karışılıyor’ diyorlar. Biz kimin yaşam tarzına karıştık? Bakın burada benim İstanbullu kardeşlerim iftar sofrası etrafında bir araya geldi. 10 yıldır kimsenin yaşam tarzına müdahale edilmediği gibi bundan sonra da edilemez. İstanbul Belediye Başkanı olduğumda da bunlar dediler.

‘Bunlar gelecek, otobüsler ikiye ayrılacak’ dediler. O günlerde de bir kızımız Pendik’te trenden düştü. ‘Bak kızı trenden attılar’ dediler. Hala birileri farklı şeyleri kaşımanın gayreti içinde. ‘Battık bittik’ diyorlar. Geçen ay itibariyle havacılıkta artış ne biliyor musunuz? Yüzde 15,5 artış var. Turizm bitti! Hiç de öyle değil. Turizm denince sadece Gezi Parkı aklına gelenler kadar dar düşünüyorsanız o zaman olabilir ama burada da artış var. Ama bütün sıkıntı nereden geliyor? İçimizden geliyor. Nereyle paslaşarak? Dışarıyla.

Batı asla Türkiye’nin yükselmesini istemiyor. Neden? Türkiye artık gündemi belirlenen bir ülke değil, gündem belirleyen bir ülke oldu. ‘Sizin Mısır’da Suriye’de ne işiniz var’ diyorlar. O zaman sorarlar, senin 10 binlerce kilometreden gelip Mısır’da Suriye’de ne işin var? Hiçbirimiz bu ülkenin tek başına sahibi değiliz. Hepimiz bir bütün olarak, 76 milyon olarak bu ülkenin sahibiyiz. Aksini söylemek baskıdır, hatta zulümdür.

Evet biz hep birlikte Türkiye’yiz. Önyargılarımızı bir kenara bırakacağız, tarihte yaşanmış acı olaylardan ders alacağız ama bunların bizi ayırmasına izin vermeyeceğiz. İnanın şu güzel ülkemizde çözemeyeceğimiz, bizi karamsarlığa sevk edecek hiçbir sorunumuzun bulunmuyor. Bu ülkede 36 etnik unsur bin yıllardır bir arada yaşıyor ve ebediyen de yaşayacaklar. Bizim bunu başaracak gücümüz de, irademiz de, gücümüz de mevcut.
Niyetleri yok ipe un seriyorlar. 326 milletvekili ile bizim anayasa komisyonunda 3 milletvekilimiz var diğerlerinin az milletvekili var ama onların da 3. Çoğunluk mu azınlığa tahakküm ediyor, yoksa azınlık mı çoğunluğa. Tutturmuşlar başkanlık sisteminden vazgeçin, biz teklif götürme hakkına sahip değil miyiz? Sizin nasıl kırmızı çizgileriniz varsa biz tekif götürüyoruz, bizim kırmızı çizgimiz yok. 

Eyalet sistemi diyen de var, bölgesel parlamento diyen de var. Başkanlık sistemi gibi teklif edince beyler rahatsız oluyor.

Akil insanlar diye proje ortaya koyduk, rahatsız oldular. Biz 63 kişi akil insan demedik ki. Bu bir sembol. Çeşitli bu ülkede karşılığı olan bir seçme yaptık. Tamamı bunlardır da demedik. 7 bölgeye 63 kardeşimizi gönderelim, toplumun nabzını alalım dedik.

Bazı yerlerde olumlu karşılandılar bazı yerlerde çirkin ifadelere maruz kaldılar. Bu da bir aşamaydı. Hazırladıkları raporların üzerinde çalışıyoruz.

Örnek vermek isterim. Ankara Mamak ilçemizde bazı evlere çirkin ifadeler yazılıyor. Bir mezhebin mensubu vatandaşlarımızın evlerinin kapılarına neler yazılıyor. Bu yazıyı yazanların kanlı bir terör örgütü mensubu oldukları daha da çirkini o mezhebin mensubu oldukları çıktı. Gezi Parkı'nda da bu olmadı mı. Dün de bir düğün yaptılar, ama düğünün hemen ardından kara maskeliler meydanda cirit attılar.

Bunun zemini olmak şu güzelim İstanbul'da yanlış değil mi? Neden bu yapılıyor. Bunun fikir özgürlüğü ile ne alakası var. Samimiysen o paçavra yüzünde ne var? Elinde molotofun işi ne? Fikrini söyleyeceksen söyle. Ben de dün parktaydım 1,5 saat sohbet ettim, çaylarını içtim. Yakında da inşallah Gezi Parkı'nda bu sohbeti yaparız. Gençliğimiz orada geçti. Oranın adresini bilmeyenler bizden adres sorabilir. Belediye Başkanı olduğum günlerde orada her ay 3-4 nikah kıydım. Orada nikah dairesi olduğunu da bilmezler. Bu tuzaklara düşmeyelim. Bizi çatıştırıp nifak sokup çıkar elde etmek isteyenlere bu fırsatı vermeyelim. Hatay'da hala denemeye çalışıyorlar. Biz gereken cevabı veririz. 

Biz Şırnak'ta Şerafettin Elçi Havalaalanı'nı açmaya çalışırken, bir partinin lideri çıkıyor ağır ifadelerle eleştiriyor. Bu nedir, bu hazımsızlıktır. Bu isim neden seni bu kadar rahatsız ediyor.  Bunun cevabını ben mi vereceğim. Bu insan Bayındırlık Bakanlığı yapmış mı yapmış. Biz de bu insanın ismini havalimanına verdik bundan daha tabii ne olabilir. 
KAYNAK;HABER365